20 Aralık 2011 Salı

Ürünlerin raf ömrü uzadıkça, bizim raf ömrümüz kısalıyor!



Uzun Ömürlü sütler, yoğurtlar başımızın belası! Bu konuda eşim de ben de çok dikkatli davranıyoruz. Evime bu ürünlerin girdiği sayılıdır.

Normalde süt 3-4 günde bozulur, bozulması GEREKİR. İşin doğası bu! Bunu yıllardır savunuyorum. Sonunda şükür doktorlar çıkıp bunu TVde haykırmış! Ama bu iş çok büyük bir sektör adamlar tehdit bile edilebilirler bence! Ama bunu ben deyince kimse takmıyor, işin ehlinin yani DOKTORların bunu açıklması lazım. zaten görevleri bu değil mi? Hipokrata boşa mı yemin ettiler?

Doktor diyor ki: " Ürünlerin raf ömrü uzadıkça, bizim raf ömrümüz kısalıyor!"

Doktorların açıklamasını izlemek için tıklayın!

Süt dediğin oda sıcaklığında 3-4 saat dursa bozulur!
Ama bu uzun ömürlüler markette dolapta durmuyor, aylarca oda sıcaklığında bozulmuyor.
E öyleyse basit bir mantıkla diyebiliriz ki BUNLAR SÜT DEĞİL! Ne o zaman?

Ama sadece sütle yoğurtla bitmiyor ki? Her tarafımız sarılmış, kuşatılmış durumda! Birinden kaçsak öbürüne yakalanıyoruz. Veya ben evimde dikkat etsem bile dışarıda yemek yediğimiz oluyor, misafirliğe gittiğimiz oluyor...

Meyva sebze yiyelim diyorsun, o da hormonlu, ilaçlı... Bal diyorsun şekerli , glikoz şuruplu... Tavuk eti zaten plastikle eş değer...




Annemin de babamın da köyü yok ne yazık ki... Evlendiğimde eşimin köyüne gittiğimde 25 yaşlarında İLK KEZ YUMURTANIN TADINA VARDIM! O nasıl canlı bir sarı, o nasıl bir lezzet? Her gittiğimde abanıyorum şimdi yumurtaya... Hatta kartın kutuyu samanla doldurup tee altı saatlik yoldan eve de getiriyoruz... Tavuklar da darıyla, çer çöple besleniyor, tüm gün özgür özgür dolanıyor!

Ne yapmalı, neresinden tutmalı bu işin bilemedim!

Allah'ın yarattığı dengelerle, fıtratımızla, sünnetullahla oynanıyor! Sağlığın yanı sıra dinî bir sorumluluğu da var bu olayın!

Bize emanet bu bedeni korumak da bizim için dinî bir vecibedir. Hele de bize emanet evlatlarımızın körpecik bedenlerini... Allah yardımcımız olsun...

Hiç yorum yok: