8 Şubat 2010 Pazartesi

Kendini Entellektüel Zanneden İnsan

Fransızca "intellectuel" kelimesinden dilimize girmiş olan entellektüel kelimesinin TDK sözlüğünde anlamını bulamıyoruz. internette şöyle bir arayınca ise şu tanım ile karşılaşıyoruz: "kişi kendini aydınlatmayı başarabilmişse bu kişiye münevver denir, ancak kişi başkalarını da aydınlatıyorsa bu kişiye artık entellektüel denir." Ne kadar doğru ki bu tanım?

Bir de sıkça kullandığımız entel kelimesine bakıyoruz ki bunun anlamı TDK'nın sözlüğünde mevcut: "1. Entelektüel olmaya özenen ancak bunun için gerekli olan niteliği kazanmamış (kimse). 2. a. mec. Sahte aydın"

Peki acaba gerçekten kime entellektüel denir? bu sıfatı insan nasıl kazanır? Bu sıfatı veren bir mercii var mıdır? Yoksa herkes kendince entellektüel midir?

Soruları çeşitlendirelim; entel giyinmek, entel konuşmak, entel takılmak ne demektir peki? Veya da gerçekten böyle birşey var mıdır?

Entellektüel olan insan halk dediğimiz yurdum insanından farklı mı giyinmeye, yaşamaya başlar? Entellektüel insan kendini farklı göstermek için kasıtlı olarak mı böyle davranır? Yoksa düşünceleri dolayısıyla istemsiz olarak mı kendini yurdum insanından ayrı bir yerde bulur?

Entellektüel kişinin giyim renleri toprak tonları, kıyafetleri eskimsi ve rahat kesimli mi olmalı? Bu renklerle kendini kitaplarla bir bütün olarak mı hissetmekte, rahat kıyafetlerle saatlerce kütüphanede çalışabilmeyi mi amaçlamakta?

Pekiii entellektüel bir kişi facebook'ta farmvilla oynar mı? Düğünde dernekte allı pullu giyinir mi? Konu komşu ile muhabbet eder mi? Pazara gider mi?

Pekii bir kadının entellektüel olması ne kadar mümkündür? En nihayetinde dünya evine girecek olan kadınımız yemek yaparken, bebeğin altını değiştirirken, makinaya çamaşır atarken aynı bünyede entellektüelliğini de sürdürebilir mi?

Buraya kadar sadece soru sorduk, zihin cimlastiği yaptık. Şimdi sıra söz söylemede. Bence entellektüellik kılık kıyafetle, boyna fular dolamakla olacak iş değildir. Benim gözümde entellektüel, meraklı, olayları tahlil etmeye, hadiselerdeki sebep- sonuç ilişkilerini kavramaya çalışan, soru soran, kendisine dayatılan kalıplar dışında düşünme becerisine sahip, okuyan, düşünen ve bunları sadece kendisi için değil insanlık ve diğer tüm varlıklar adına yapabilen kişidir. (Elbette bu tanım benim kendimce tanımımdır.)

Ve son olarak da tam zikrettiğim gibi boynuna fular sarıp entel olunamayacağının kanıtı olarak İzzet Yıldızhan'ın fotosuna yer veriyorum. "Le le le Sakine" adlı şarkısıyla tanıdığımız şarkıcının müzik tarzıyla kıyafeti ne alaka şimdi?